KIRMIZI, MAVİ, SARI, PEMBE YEŞİL RENKTEKİ ÇİÇEKLİ DESENLERDEN OLUŞAN KIYAFETLERİ GİYEREK DOKUMA ÜRÜNLER YAPAN KADINLARIN TEK ENDİŞELERİ İSE GELİR KAPISI OLAN DOKUMA SANATININ YOK OLMASI.
Bu mahallerde yaşayan kadınlar yöresel giyinerek, yöresel ürünler dokuyor. Samsun’un Vezirköprü ilçesindeki 2 mahallede kadınlar, atalarından kalma kültürü yaşatmaya devam ediyor. Kırmızı, mavi, sarı, pembe yeşil renkteki çiçekli desenlerden oluşan kıyafetleri giyerek dokuma ürünler yapan kadınların tek endişeleri ise gelir kapısı olan dokuma sanatının yok olması.
Vezirköprü Halk Eğitim Merkezi tarafından Tahtaköprü ve Sarıdibek Mahallelerinde açılan dokuma kursu yöre insanı tarafından büyük ilgi gördü. Özellikle genç kızlara gelir kapısı olan bu kurslar pandemiden dolayı bir buçuk sene kapalı kaldı. Akabinde vakaların düşmesi ve aşılamanı etkisiyle kurslar tekrar açılmaya hazırlanıyor. Kadınların ise tek endişesi atalarından günümüze kadar devam eden el emeğiyle dokuma ürünleri pazarlamak. Bu konuda belediye ve kamu kuruluşlarını çağrıda bulunan kadınlar yardım bekliyor.
Dışarından bir vatandaş bu mahallere girdiğinde, rengarenk desenli kıyafetler giyinmiş kadınlarla karşılaşıyor. En ufak çocukların bile çiçekli desenleri olan kıyafetler giyindiği bu mahalleler görenleri şaşırtıyor. Kıyafetler fotoğraf sanatçıları, gezginler ve araştırmacıların da ilgisini çekiyor. Minik Emine İkra ise annesine yardım için gittiği dokuma kursunda ortamın neşe kaynağı oluyor.
Mahallerdeki kurslarda satış sıkıntısı olduğunu belirten Vezirköprü Halk Eğitim Merkezi Müdürü Mustafa Kaya, “Tahtaköprü, Sarıdibek ve Türkmen Mahallelerinde açmış olduğumuz yöresel kilim dokuma kursları devam etmektedir. Asırlardır özellikle Sarıdibek ve Tahtaköprü Mahallerimizde yöresel kilim dokuma yapılmaktadır. Bu kurslarımız son zamanlarda pahalı olduğundan dolayı satış sıkıntısı çekmekteyiz. Özellikle burada dokunan ürünlerimizin satışı konusunda destek bekliyoruz. Belediyeler ve diğer kamu kuruluşları bizlere yardımcı olurlarsa çok memnun oluruz” dedi.
Tahtaköprü Mahallesi’nden usta öğretici Şehri Doğan (42), “Halk Eğitim Merkezi Müdürümüz bu kursu bizlere açtı. Bizim köyümüzü için gençlerimiz için iyi bir şey oldu. Şimdi pandemi nedeniyle bir buçuk yıldır çalışamadık. Bu kursun devam etmesini ve gençlerimize bu kaybolup gitmiş neslin aktarılmasını istiyoruz. Ürünlerimizin değerlenip 3-5 kuruş evimize girmesini istiyoruz. Bizim kadınlarımız günlük yevmiyeyeyse gidemiyor. 3-5 kuruş buradan alacağız. Allah nasip ederse. Burada kilim dokuyoruz. Seccade dokuyoruz. Heybe dokuyoruz. Çanta yapıyoruz. Özel bir desen isteyen olursa yapmaya çalışıyoruz. Kıyafetlerimizi de kendimiz dikeriz. Öyle pazardan alarak hazır giyinmeyiz. Hepimizi aynı böyle kıyafet giyeriz. Değişik değişik giyinmeyiz. Atalarımızdan böyle gördük. Böyle devam ettiriyoruz” diye konuştu.
Sarıdibek Mahallesi’nden usta öğretici Sümeyye Nacar (38), “Asırlardır devam eden kıyafetlerimizle, asırlardır devam eden dokuma işini bırakmamak istiyoruz. O yüzden bizde destek istiyoruz. Bu ürünleri satamadığımız için sıkıntı çekiyoruz. Giydiğimiz kıyafetlerimiz yıllardır devam eden kıyafetlerimiz. Daha önceden ebelerimiz, nenelerimizin giyindiği gibi hiç bırakmadık bu giyinmeyi” şeklinde konuştu.
Usta öğretici Sabire Gözel (32) ise çocuğunu çekirdekten yetiştiriyor. Kültürlerine sahip çıktıklarını dikkat çeken Gözel, “Çocuklarımıza geleneklerimizi öğreterek, giydirerek öyle yetiştiriyoruz. Burada torba, kilim gibi yöresel ürünler dokuyoruz. Yöresel giyiniyor, yöresel dokuyoruz. Bu işimizin devam etmesini istiyoruz” açıklamasında bulundu.
Asırlardır “cicim” dokuma tekniği ile dokunan bu kilimlerin “coğrafi işaret belgesi” bulunuyor.